27 Nisan 2007

ZENCEFİLLİ KURABİYE

























Bu kurabiyeler şu anda yolda. Çookk uzaklardaki asker sevgilisine kavuşacak olan çok heyecanlı bir genç kızın çantasında. İkisininde isimlerinin baş harfi "E". Şekil olarak kalp istiyorum üzerine yazı olarak sadece E harfi istiyorum dedi. Bende boy boy kalpler yaptım. Görünce çok beğendi, içi kıpır kıpır sevinçle uçtu gitti. Yolun açık olsun, İstanbul'dan kocaman sevgiler size...

Bu kurabiyeleri zeytinyağlı denedim. İnanın hiçbir farkı olmadı katıyağla yaptıklarımızdan. Hatta fazlasıyla gevrek bir yapısı vardı, ben çok begendim. Hamur olarakta yapısı güzeldi ve açılması, kesilmesi çok kolay ve zevkli oldu. Tarçın ve zencefil kokularıyla da birleşince nefis oldu. Sıcacık bir kahve yanına ne güzelde yaraşır :))

Birde pastacılık grubunda Ebru hanımın kurabiyeleri üzerindeki yazıları görünce çok begenmiştim, hemen aramaya başladım yakın çevremdeki pastacılık malzemesi satan yerleri. Neyseki geçen gün Kızıltoprak Cebeci Gıdayı aradım ve ellerinde bir tane kaldığını duyunca apar topar fırladım gittim aldım. Fiyatı 10 USD sanırım ve merak edenler için ayrıntısı burada.
Gerçi benim fotografta pek belli olmuyor ama kurabiyelerin üst kısımlarına E & E yazdım çok şeker oldular.






















Malzemeler :
  • 1 yumurta
  • 1 çay bardağı şeker
  • 1 çay bardağı zeytinyağ
  • 1 tatlı kaşığı tarçın (silme)
  • 1 tatlı kaşığı zencefil (silme)
  • 1 çay kaşığı dolusu kabartma tozu
  • 1 su bardağı bugday nişastası
  • 2 su bardağı un
Yumurta ve şekeri mikserle 1-2 dakika çırpıyorum. Ardından zeytinyağı ekleyip az daha çırpıyorum. Nişasta, tarçın ve zencefili ekleyip mikserle biraz daha çırptıktan sonra un ve kabartma tozunu birlikte ekleyip elimle iyice yoğurarak ele yapışmayan bir hamur elde ediyorum. Hamur yumuşaksa az daha un ekleyebilirsiniz.
Daha sonra hafif un serpilmiş tezgah üzerinde veya yağlı pişirme kağıdı üzerinde hamuru yarım cm kalınlıgında açıp kalıpla kesiyorum. Kalıbınız yoksa bardakla da kesebilirsiniz.

Benim bu tarifle ikinci fotografta tepsi içinde görüldüğü kadar kurabiyem oldu. Eğer daha fazlasını isterseniz ölçüleri iki katına çıkarabilirsiniz.

175 derecede önceden ısıttığım fırında 20-25 dakika hafif kızarana kadar pişiriyorum.

24 Nisan 2007

KLASİK MUFFİN


























Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı idi. Geç oldu ama herkesin bu büyük anlam taşıyan gününü kutluyorum. Hepimiz Cumhuriyet çocuklarıyız ve bu vatan hepimize Ulu Önderimizden çok büyük bir emanet.

Kural : Sıvılar ve katılar ayrı kaplarda toplanıp mikser kullanmadan az karıştırmak.

Malzemeler :
  • 2 yumurta
  • 2/3 su bardağı şeker
  • 2/3 su bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı süt
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 2 su bardağı + 1 yemek kaşığı un
Fırını 175 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayalım.
Bir kap içerisine kabartma tozunu, vanilyayı, şekeri ve elenmiş unu toplayıp harmanladım.
Sıvıları karıştırmak için başka bir kap içerisinde önce yumurtaları çatalla çırptım. Ardından sıvıyağ ve sütüde ekleyip çatalla biraz karıştırdım.
Daha sonra kuru malzemelerin bulunduğu kabın üzerine sıvı karışımı döktüm ve bir kaşık yardımıyla ağır ağır karıştırdım. Kek kağıtlarının 2/3 si dolacak şekilde hamuru paylaştırdım.

(İsterseniz bu aşamada içine damla çikolata, fındık, üzüm veya tarçın vs ekleyebilirsiniz. Kakaolu yapmak isterseniz tariften 2 kaşık un azaltıp 2 kaşık dolusu kakao ekleyerek yapabilirsiniz)

Ben migrosda veya pasta malzemesi satan yerlerden aldığım biraz büyükçe olan kağıtları (yağlamadan) kullandım ve 10 adet muffin elde ettim. Bu kağıtlar tek başına yani metal muffin kaplarının içerisine yerleştirmeye gerek kalmadan kullanılıyor o bakımdan rahat. Eğer teflon veya başka cins metal kalıpları kağıtsız kullanmayı tercih ederseniz kalıbı yağlamakta fayda var.

Önceden ısıttığım 175 derece fırında 40 dakika kadar pişirdim.
İlk 20-25 dakika fırının kapağını hiç açmıyoruz ve sonunda kocaman, içleri yumuşacık insanı inanılmaz mutlu eden muffinlere sahip oluyoruz. Afiyet olsun..

19 Nisan 2007

ŞİPSİ PASTE

























Bu yemek kafkasya mutfağından bizim geleneksel bir yemeğimiz. Özellikle akşam yemeğine gelen misafirlerimiz çerkez ise bu yemek mutlaka yapılır. Tavuklu çorba gibi olan yemeğe şipsi, bulguru haşlayıp ezilerek yapılana ise paste deniyor. Aslında paste büyükce bir tepsiye sıkıştırılarak bastırılıp ortasına yemek tabağı büyüklüğünde havuz açılıp oraya şipsi dökülerek masanın ortasına koyularak servis edilir. Masadakiler önce tepsinin kenarından kaşıkla istediği kadar paste tabağına koyup üzerine de ortadaki havuzdan tavuk ve şipsi dökerek tabaklarına alırlar. Uzun zamandır bu şekilde servis yapmadık. Tüm tabaklara şipsi servis edip herkesin önüne ufak servis tabağıyla paste koyuyoruz.

Kafkasya'da paste için darı kullanılırmış ama genelde buralarda bulgur kullanılarak yapılıyor. Birde Anadolunun bazı kesimlerinde şipsi salçalı bir çorba gibi pişiriliyor, bazende o şekilde yapıyoruz. ( söylenişi şipsi baste , şipsi basta gibi ) Ben bu yemeği çok seviyorum ve misafirimiz olmadığı zamanlarda biraz üşengeçlik yapıp paste yapmadan sadece tavuklu şipsi yaparak güzel bir öğün geçiyorum. Yerken kolaylık olması içinde göğüs etini iri kuşbaşı doğrayarak kullanıyorum.

İki gün önce yapmıştım ve fotoğraflamıştım bugun aklıma geldi Sevgili Emel hanımın sitesinde bu ay tavuk etkinliği düzenlenecekti. Tam denk geldi şans :)

Malzemeler :
  • Şipsi için:
  • 1 bütün tavuk
  • 1 lt süt
  • 3 su bardağı tavuk suyu
  • 1 orta boy soğan
  • 6 diş sarımsak
  • 3 yemek kaşığı un
  • 5 yemek kaşığı sıvıyağ
  • tuz
  • Paste için:
  • 2 su bardağı iri bulgur
  • 4,5 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • Sos için:
  • 3 yemek kaşığı tereyağ ve kırmızı biber
Tavuğu iyice yıkayıp sırt, göğüs, but olmak üzere parçalara ayırdım. Bazen derilerini ayıklıyorum bazen derilerinin üzerlerini ocakta tütsüleyerek kullanıyorum. Parçaları bir tencereye alıp üzerlerini 2-3 parmak geçene kadar su dolduruyorum ve bir tatlı kaşığı tuz dökerek haşlıyorum. (Haşladıktan sonra tavuk suyunu şipside kullanıyorum)

Sıvıyağı bir tencereye alıyorum ve incecik minik doğradığım soğanları kavuruyorum. Soğanlar pembeleşince 3 su bardağı kadar tavuk suyunu ve sütü ekliyip karıştırarak kaynamasını bekliyorum.

Kaynayınca 3 yemek kaşığı unu bir kase içinde biraz soğuk suyla karıştırarak açıyorum. Daha sonra çorbayı devamlı karıştırarak kaseyi tencereye boşaltıyorum.

Sarımsakları bir çay kaşığı tuzla beraber iyice dövüp çorbaya ekliyorum. Bir tatlı kaşığı kadar tuz ekliyorum (tuzunu bu aşamada kendinize göre ayarlayabilirsiniz) Tavuk parçalarını da içine atıp hepsini beraber 5 dakika daha kaynatıp ateşten alıyorum.

Sos için tereyağı eritip kırmızı biberle yağı kızdırıp çorbanın üzerine biraz dökerek servis yapıyorum.

Paste için bulguru birkaç kez suyunu değiştirerek yıkadıktan sonra 4,5 bardak su ve tuz ile birlikte bir tencere alıyorum ve bulgurlar suyunu çekene kadar orta ateşte tutuyorum. İr bulgurlar iyice pişmiş lapa gibi olacak. Büyükce bir tahta kaşıkla yada bir spatula ile pasteyi iyice yoğuruyorum. Karıştırarak ve bastırarak eze eze iyice yoğurmak gerekiyor. Hamur gibi yapışık bir kıvam alınca bir kenrara doğru toplayıp üzerini düzelterek dinlendiriyorum. Servis zamanında kaşıkla helva servis eder gibi tabaklara koyuyorum.

10 Nisan 2007

MENEKŞE PASTASI


























Geçtiğimiz haftasonu yeğenlerimden Pınar'ın doğumgünü vardı. Yaşı oldu 23, şaka gibi. Daha dün "biz daha 18 i doldurmadık bizi biyere almazlar" diye oturuyorduk evde.
Pastanı ben yaparım dediğimde kendiside yardım etmek istedi fakat ben O'na süpriz olsun diye kendim yaptım. Sadece renk olarak mor bir pasta istiyorum dedi ve iki katlı olacağından haberi yoktu. Çok şaşırdı çok çok beğendi.
Haziran ayında üç katlı bir nişan pastası yapıcam ve şimdiden heyecan bastı. Yavaş yavaş elim alışsın diye ilk katlı pastamı yaptım. Pastacılık grubumuzda Martha Stewart'ın düğün pastası yaparken çekilmiş olan bir videosunun linkini vermişlerdi. O videoyu izledim ve ordan esinlenerek yaptım pastayı.

Kullandığım kalıplar : 20 cm ve 12 cm iki adet kare kalıp
Pandispanya : tarifi burada
Krema : E.Başdoğan kitabından vanilyalı krema + 3 tane muz
Pasta dışına sürmek için : 1 su bardağı çırpılmış soğuk krema
Süsleme : 700 gr kadar şeker hamuru (Sevgili Isıl'ın arşivindeki Institute of Culinary Edu. öğretmenlerinden Toba Garret'in reçetesi ile hazırladım çok memnun kaldım)

Krema için malzemeler:
  • 3 su bardağı süt
  • 1 su bardağı şeker
  • 2 yumurta
  • yarım su bardağı bugday nişastası
  • 2 yemek kaşığı un
  • vanilya
  • 1 kutu sıvı krema
Şeker, un ve nişastayı bir tencerede karıştırın. Süte yedirerek ekleyin. Yumurtaları sütlü karışımın içine kırıp karıştırın. Sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin. Ateşten alıp vanilyayı ekleyin ve karıştırarak soğumaya bırakın. İyice soğuduktan sonra kremayıda ekleyip tekrar karıştırın. Muzları minik minik küp şeklinde doğrayıp kremaya katın.

Pandispanyayı kolay kesilmesi için bir gün önceden pişiriyorum. Hazırladığım krema soğurken streche sarıp beklettiğim pandispanyayı çıkartıp levye yada bıçakla düzgünce üç parçaya böldüm. Ara katlara vanilyalı muzlu kremadan sürdüm.

1 su bardağı (200ml) sıvı kremayı ayrı bir kapta iyice çırpıp buzdolabında soğuttum. Pastanın üstüne ve yan duvarlarına ince bir tabaka halinde sürdüm. Şeker hamuru kaplamadan önce pastayı bu haliyle buzdolabında 2 saat iyice soğuması için bekletiyorum.

Şeker hamuru için malzemeler :
  • 3 tatlı kaşığı toz jelatin
  • 60 ml soğuk su
  • 165 gr glikoz (125 ml) (1 çay bardağı)
  • 1 çay kaşığı limon veya portakal esansı (ben eklemedim)
  • 3 tatlı kaşığı gliserin (opsiyonel)
  • 900 gr ince pudra şekeri
  • yarım çay kaşığı bitkisel katı yağ
Küçük bir kaba koyduğunuz soğuk suyun üzerine jelatini serpiştirin. 2 dakika kadar yumuşaması için bekletin. Bir benmari kurun ve kaynayan suyun üzerine jelatinli kabınızı koyun. Jelatin eriyene kadar karıştırın. Esansı, glikozu ve kullanıyorsanız gliserini ekleyip pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırın. 650 gr kadar pudra şekerini geniş bir kaba koyun, ortasına parmak uçlarınızla bir boşluk açın ve sıvı karışımı oraya dökün. Tahta bir kaşık yardımıyla karıştırın. Yapış yapış bir hal alacaktır.Kalan şekeri çalışacağınız tezgaha dökün ve bununla iyice yoğurmaya devam edin. Eritilmiş yağı avuç içlerinize sürün ve bu şekildede biraz yoğurun. Yağ hamurun nemini korur. Hamuru hava almayacak şekilde sarın. Kullanmadan önce 24 saat dinlendirin.
Hamuru streche sararak hava almayan bir kap içerisinde 1 ay kadar bekletebilirsiniz. Kullanacağınız zaman çıkartıp iyice yoğurun. Hamur çok kurumuş ve dağılıyorsa, toparlayamıyorsanız avuç içelerinizi hafif ıslatarak yoğurmayı deneyin.

(Ortam ve el ısısına göre eklenecek olan pudra şekeri miktarı değişiklik gösterebilir. Bana 800 gr pudra şekeri yetti. Hamur iyice sertleşmeye başlamıştı ve pudra şekeri eklemeyi bırakıp yoğurmaya devam ettim. O yüzden tezgah üzerindeki pudra şekerini yavaşca ve dikkatlice ekleyerek yoğurmakta fayda var.)



Bu pastadaki şeker hamuru çalışmalarımın açıklamarı için mouse ile slide show üzerine tıklayınız ve açıklamalarını okumak için mouseu fotograflar üzerinde gezdiriniz.

Sevgi pastasındaki şeker hamuru ile ilgili yazıları burayada yazmak istiyorum.

Şeker hamuru ile çalışırken dikkat edilmesi gerekenler:
  • Şeker hamuru kaplanacak olan pastanın dış kreması ince sürülmeli ve hamur kaplamaya geçmeden önce buzdolabında en az iki saat bekletilmelidir.
  • Şeker hamuru yapım aşamasında kullanacağınız pudra şekerinin çok ince çekilmiş olması hamurun kalitesi için önemlidir. Göztepe'de Celal Bey (0216 324 12 00) veya pastacılık malzemeleri satan yerlere sorarak temin edebilirisniz.
  • Suyun içinde jelatini eritirken benmari kurarak eritin. Benmari kurmazsanızda ocakta karışımı hafif ılıklaşana kadar ateşte tutun. Kaynama derecesine ulaşan su ısısı jelatinin özelliğinin kaybolmasına neden olabilir.
  • Hamuru eğer önceden hazırladıysanız ve çalışacağınız zaman çok kuru bir yapıya sahip oldugunu farkederseniz özellikle toparlanmayıp kum gibi dağılıyorsa avuç içlerinizi hafif ıslatarak iyice yoğurun.
  • Açarken tezgaha yapışmaması için tezgaha mutlaka biraz pudra şekeri veya nişasta dökün. (Veya tezgaha çok ince şekilde birkisel margarinde sürebilirsiniz.)
  • Hamurun belli bir miktarı ile çalışırken, diğer kullanacağınız kenarda bekleyen hamurunuz mutlaka hava almayan küçük bir kapta veya streche sarılı şekilde bekletilmelidir. Uzun süre açıkta bekleyen hamur kuruyabilir.
  • Dekoratif amaçlı pasta üzerinde kulalanacağınız şekilleri yapıştırmak için yapışması istenen kısıma ufak bir fırça yardımıya hafif su sürülmelidir.
  • Şeker hamuru ile kaplanan pastalar serin kuru bir ortamda bekletilmelidir. Güneş almayan serin bir oda veya balkon olabilir. Buzdolabında bekletirseniz oda ısısına çıkarttığınızda büyük ısı değişikliği nedeniyle hamur terleme yapacaktır.
  • Yok ben şeker hamuru yapamam derseniz pasta malzemeleri satan yerlerden (Eminönü-Kadiköy) 1 kg lık kutular içerisinde istediğiniz renkte hazır alabilirsiniz.

09 Nisan 2007

KURU BİBER DOLMASI ve MEVSİM SALATASI
























Kuru biberlerimizi gelinimizin annesi getirmişti bize geçen ay, kendisi kurutmuş. Hafif acıydı ve çok lezzetli dolmalarımız olmuştu o gün davette. O kadar emek vermiş bizim için toplamış, kurutmuş, ne kadar teşekkür etsem az..

Malzemeler :


  • 1 kg dolmalık biber

  • 2 su bardağı pirinç

  • 350 gr kıyma

  • 2 orta boy soğan

  • 1 adet domates

  • yarım çay bardağı zeytinyağ

  • yarım demet maydonoz

  • 1 yemek kaşığı salça

  • 1 tatlı kaşığı biber salçası

  • 1 tatlı kaşığı kuru nane

  • 1 tatlı kaşığı pulbiber

  • 1 tatlı kaşığı karabiber

  • tuz

  • tencereye dökmek için : 2 su bardağı sıcak su, yarım çay bardağı sıvıyağ, 1 tatlı kaşığı salça
Pirinci tuzlu sıcak suda 15 dakika beklettim. Ardından iyice yıkayıp suyunun tamamını süzdüm.
Prinçler beklerken kuru biberleri de sıcak suda 4-5 dakika kadar yumuşamaları için bekletip çıkardım.
Bir kap içerisine soğanları minik minik doğradım. Domatesi küp küp doğrayıp maydanozu da ince ince kıydım. Yıkadığım pirinçleri, soğanı, kıymayı, domatesi, maydanozu, sıvıyağı, salçaları ve tüm baharatları katıp karıştırdım. Hazırladığım bu harç ile yumuşamış biberleri doldurdum ve yayvan bir tencereye hepsini dik dik dizdim.
Biberleri tencereye dizdikten sonra iki bardak sıcak su, sıvıyağ ve salçayı karıştırıp biberlerin üzerine bir parmak kalana kadar tencreye suyu döktüm. Pirinçler yumuşayıncaya kadar orta ateşte pişirdim.



























Mevsim salatası için yarım göbek marulu ince ince kıyıp salata tabağının tabanına yaydım. Üzerine bir sıra rendelenmiş havuç, bir sıra maydanoz, bir sıra doğrayıp limon ve tuz ile ovaladığım kırmızı lahana, bir sıra domates dilimleri ve bir sırada salatalık dizdim. Tuzladıktan sonra zeytinyağı ve limon suyu gezdirdim.

Salatalığı o şekilde yay gibi doğramayı Oktay ustadan öğrendim. Salatalığın ortasından bir çöp şiş soktum ve bıçakla döne döne yavaş yavaş kestim. Yok ben uğraşamam derseniz bunun birde aparatı var, hem çok kolay hemde daha düzgün ve hızlı şekilde kesebilirsiniz :)

06 Nisan 2007

FRAMBUAZLI PASTA


























Gelen misafirlerimiz annemin arkadaşları oldugu için pasta da annemin isteğine göre olmak zorundaydı :) Annem şeker hamuruyla kaplı pastaların görüntüsünü çok beğenir fakat lezzet açısından tercihi hep bol krema kaplı pastalardan yanadır. Nasıl bir pasta istersin? diye sorduğumda "Krema kaplı olsun kesinlikle, içinde meyveler olabilir, ama birazda şöyle hafif süslü püslü olsun, artık onuda şeker hamuruyla mı yaparsın neyle yaparsın bilmem" dedi. Peki dedim kırmadım, aynen dediklerinin hepsine uyarak hafif, güzel bir pasta yaptım. Birde bu pastada arkadaşımın getirdiği fancy-fill cake pan setimi kullandım. Pastanın içinin fotografını çekmesi içinde yengemi tembihledim :)

Tarife gelince; pandispanya için burdaki tarifi kullandım. İç kreması için pastacı kreması hazırlayıp frambuaz sosuyla karıştırdım. Dış kreması için Burcu'nun yaptığı gibi 1 paket kremşantiyi 1 su bardağı hindistancevizi sütüyle çırptım.

Pastacı kreması:
yarım lt süt
2/3 su bardağı toz şeker
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı buğday nişastası
3 yumurta sarısı
1 çay kaşığı vanilya

Şeker, un ve nişastayı tencere içeirinsde karıştırın, yumurta sarılarınıda ekleyip tel çırpıcı ile biraz çırpın. Tencereyi orta ateşe alın ve sütü yavaş yavaş ekleyerek sürekli karıştırın. Koyulaşıp kıvam alınca, kaynamaya başlayınca ateşten alın. (Ben bu esnada mikserle biraz çırpıyorum ve soğumaya bıraktığımda arada karıştırıyorumki üzeri kabuk tutmasın.)

Frambuaz sos için; 1,5 su bardağı kadar dondurulmuş frambuazı 3-4 saat önceden buzluktan çıkardım ve yumuşaması için beklettim. Daha sonra mutfak robotundan geçirip püre gibi yaptım. Ardından 2 yemek kaşığı pudra şekeri ilave edip robotta biraz daha karıştırdım. Daha sonra soğuyan pastacı kremasına bu sosu ekleyip ikisini karıştırdım ve pastanın iç kreması olarak kullandım.

Metro'dan aldıgım hindistancevizi sütü ile kremşatiyi çıpıp buzdolabında 5-10 dakika dinlendirdim ve pastanın tüm dış yüzeyine yaydım. Üstüne dizeceğim frambuazları birkaç peçete üzerinde beklettim pastayı sulandırmaması için fakat yinede hafif suları aktı. Ve şeker hamuruyla hazırladığım yeşil yapraklarla karışık süsledim.


05 Nisan 2007

MİNİK ALMAN PASTALARI ve ÇİKOLATALI MİNİK KEKLER

























Bu minik şirin pastaların tarifini sevgili Hatice'den aldım. Uzun zamandır aklımdaydı, heleki çeşitli bloglarda da gördükçe son günlerde büyük hevesle misafir gelmesini bekliyordum. Tarifte 20 adet yazıyor fakat benim 30 adet minik pastalarım oldu. Sonradan aklıma geldi keşke hamurun birazıyla kalın bir örgü yapıp paskalya çöreği pişirseydim. Birde ben krema miktarını azalttım ve tam yetti, unutmamak adına tarifi buraya kendi yaptığım ölçülerde yazmak istiyorum.

Malzemeler:
  • 1 kg un
  • 125 gr margarin (yumuşak)
  • 1 su bardağı süt
  • 3 yumurta
  • 1 çay bardağı şeker
  • 30 gr yaş maya (veya iki tatlı kaşığı kuru maya)
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • yarım su bardağı ılık su
  • krema için:
  • 2,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı su
  • yarım su bardağı un
  • 1 su bardağı şeker
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 50 gr margarin
Ilık su, süt, maya, şeker ve tuzu karıştırarak 1 saat bekletin.
Diğer malzemeleri katıp iyice yoğurun. Hamur 2 katına çıkana kadar mayalanması için bekleyin.
Hamuru merdane ile 1 parmak kalınlığında açıp (hamur çok ince olmasın) su bardağı ile daireler kesin. Kestiğiniz hamurları yağlanmış tepsiye dizip yarım saat tepside mayalandırın.
200C kızgın fırında üzeri kızarana kadar pişirin. Fırından çıkartıp soğuttuktan sonra ekmek bıçağı ile ortadan ikiye kesin ve tatlı kaşığı yardımıyla dikkatlice kremasını doldurun.
Üzerine elekle pudra şekeri eleyin.

Un, şeker ve kakaoyu iyice karıştırın. Süt ve suyu ilave ederek ateşin üzerinde karıştırarak pişirin. İneceğine yakın yağını ekleyip iyice karıştırın. Üzeri kurumasın diye ara sıra karıştırarak soğutun. Krema soğudugunda pastaların arasını rahatlıkla dökülmeden doldurulacak kıvama gelecektir.


























Çikolatalı minik kekler için daha önce büyük kalıpta yaptığım çikolatalı kek tarifimi hazırladım. Muffin kalıplarımın içerisine, her boşluga bir kağıt yerleştirdim ve kağıtların 2/3 si dolacak şekilde hamuru dökerek pişirdim. Bu sefer üzerlerine dökmek için bitter çikolatalı glazür hazırladım.

Çikolatalı glazür için:
100 gr bitter çikolata
100 ml sıvı krema (1 çay bardağı)
1 çay kaşığı margarin

Kremayı orta ateşte karıştırarak ısıttım. Kaynamaya başladığında ocaktan aldım ve küçük parçalara böldüğüm çikolatayı ilave ettim. Çikolata tamamen eriyince margarini ekleyip tekrar karıştırmaya devam ettim. 15 dakika buzdolabında beklettikten sonra çay kaşığı yardımıyla minik keklerin üzerine azar azar döktüm ve hepsinin üstüne ceviz koyarak süsledim.

Annemin arkadaşları için,



Hamurişi olarak yine herkesin çok beğendiği kıymalı ve patatesli velibahlardan ve kurutulmuş biber dolmalarından yaptı annem. Ve görev dağılımında kural yine değişmedi tatlılar bana aitti.


Bende hazır böyle bir fırsat geçmişken elime geçen ay arkadaşımın İngiltere'den getirdiği malzemeleri deneyebileceğim birşeyler yapayım dedim. Frambuazlı bir pasta, minik alman pastaları ve çikolatalı minik kekler yaptım. Öğlene doğru bir ara eve gittim, keklerin ve alman pastalarının üzerlerini süsleyip masayı hazırladım. Hemen birkaç kare fotograf çekip geri işe döndüm. Hepsi çok beğenilmiş akşam eve döndüğümde çok mutluydum :)

Tarifleri hemen yazıyorum..